jOBS.. elmalarımızın kuruluş öyküsü..
evet sonunda ben de Steve Jobs'un hayatını anlatan 'Jobs' adlı filmi izleyebildim :)
En başta şunu söylemeliyim ki Apple markasının kurucusu bir adamın, bu markayı 40 yıl önce kurma hikayesini, 40 yıl sonra o markayı taşıyan bir bilgisayarda izlemek, yaparlarken o bilgisayarda bir gün film izlenebilecek kadar ileri bir teknolojinin olabileceğinin hayal edilemediğini görmek-öğrenmek inanılmaz garip, çok güzel, çok değişik bir duygu. İnsanoğlu işte nerelerden nerelere...
Apple benim için bir lovemark.. hem kendisi hem tüm alt markaları.. daha birine bile sahip değilkenden beri bu durum benim için böyle..
Ancak filmle sayesinde birçok bilginin sahibi oldum ve bazılarını yanlış bilmekten dolayı çok utandım.
Öncelikle ben her daim Steve Jobs'a rahmet yollayıp, 'ne adammış Allah razı olsun. bak bunu bunu yapmış da bugün bunu böyle böyle yapabiliyoruz' der dururum.
Film sayesinde öğrendim ki esas yaratıcılar, yaratıcı ekip meğer bambaşka kişilermiş. Neyse ki yeni Apple ürün reklamlarında hepsini (şu an aktif olanları) görüyoruz da bilebiliyoruz. Ancak öncesinden, nedense, ben her bir şeyi Jobs buldu, en azından fikir babası oldu diye biliyor (nereden biliyorsam!), düşünüyordum. Filmle, meğer ne çok yanıldığımı anladım.
Film sayesinde, ne yazık ki, anladığım, daha doğrusu doğru olduğunu gördüğüm, (görmez olaydım) bir diğer gerçek ise Jobs'un çalışanlarına, sadece ast değil, ast, üst veya aynı seviyede olduğu tüm insanlarına, arkadaşlarına, dostlarına, hatta bilmediğim bir şekilde kız arkadaşlarına, eşlerine vd. çok sert, kaba, aşağılayıcı, kırıcı şekildeki tavrı, yaklaşımı..
Tiger Mom misali olup kişileri motive edip belki de gerçekten içlerindeki potansiyeli çıkarmalarına yardımcı olmuş olabilir, hatta kesin olmuştur ancak bunun için değer mi, evet belki tüm insanlığa faydası olacak yaratımları ortaya koymak adına bu kadar insanın kalbini kırmaya değer mi?
Jobs'un böyle bir kişiliğe sahip olmasına, bu sebepten kendini de yiyip bitirmesine çok ama çok üzüldüm :( yazık...
Hatta arkadaşlarını 'kullanması' ve hiç bundan gocunmaması çok üzücüydü :( (hele ki arkadaşının ona arkadaş olmanın ne demek olduğunu çok iyi anlattığı sözüne rağmen) (ki izleyince o anı hatırlayacak, göreceksiniz. Görünce de şu linkteki anekdotu okuyun ve görün ki olay daha ne kadar kötü-üzücü :()
Bir de kırdığı yetmiyormuş gibi, böylesi yaratıcı insanları ön plana çıkarmayıp isimlerini geri plana atması, onların isimlerini tanıtmaması, bizimle paylaşarak, bir anlamda ödüllendirmemesi çok üzücü. O yüzden son dönemdeki tanıtımlarda yaratıcı ekibin, yönetimin isimleriyle, görselleriyle bize gösterilmesi, tanıtılması beni bir kat daha mutlu etti, ediyor. Keşke Jobs da öyle yapsaydı da kendisine olan hayranlığım katlansaydı. Belki yapmıştır diyeceksiniz ancak yaptıysa da demek ki yeteri kadar yapamamış ki ben her şeyi o yaptı diye bilmişim. Hem Apple sahibi biri olarak, hem de pazarlama iletişimindeki akademik sürecim dahilinde o alana vakıf biri olarak duymuş olmam gerekirdi, zira.
Film derseniz; Ashton amca bence uymuş gibi Jobs karakterine; yürüyüşü, tipi hafif zorlanılmış izlenimiyle birlikte oturmuş gibi geliyor. Konu ise bayağı bir kırpılmış gibi geliyor, doğal olarak. Ancak daha iyi kurgulanabilir, tüm hikaye adam gibi anlatılamayacaksa sadece bir veya birkaç bölümüne odaklanılabilirdi. Tarih-yer vurgusu daha belirgin yapılabilirdi gibi. Bir de hem kişiliğini anlatmaya, hem de fiziksel olarak hikayeler-yaşananlar anlatılmaya çalışılmış böylece de tam kurgulanamamış gibi bir his verdi. Burada da aynı şekilde, ya kişiliğine odaklanıp öykü ana hatlarıyla verilmeli, ya da öyküler bir çizgi halinde anlatılıp ruhsal, kişisel inceleme-analiz-anlama-anlatma olayına hiç girilmeyebilirdi.
Napalım olan olmuş. Hoş sanırım başka bir film daha çevrilecekmiş (henüz adı belli olmayan). baş karakter Steve Wozniak da (ilk Apple bilgisayarın harbi yaratıcısı) orada öykü danışmanı olarak çalıştığı için, bu filmde onun anlatıları pek kullanılamamış. Umarım o film çok daha iyi olur.
Meraklısına: o renkli iMac'lerin tasarımı ise İngiliz Jonathan Ive'a aitmiş. Bilemim, takdir edelim...
SPOILER..
Filmi izledikten sonra eğer Jobs'un biyografisine göz atarsanız göreceksiniz ki üvey ailesi tarafından büyütülmüş ve öz ailesinin onu, sonradan evlenseler bile istememiş. Öz kız kardeşi de resmen onu kitap tanıtımı için kullanmış (yazar olan ve sonradan tanıştığı küçük kız kardeşi). Bu sebeplerden dolayı bence, sahip olduğu hüzünlü öz geçmişi nedeniyle kadınlara böylesi acımasız olmuş ve kendi öz kızını bu kadar süre kabullenmemiş :( O yüzden kendisine çok kızamıyorum. Hoş kızmamam, her şey gibi bunu da kabullenmem lazım..
Comments
Post a Comment