Otuz Yaşındaki Kadın / Balzac..

30 yaşıma gireceğim dönemden beri masamın üzerinde sıra bekledi durdu, kısmet 30'a değil de 33'eymiş :) Napalım yine bana geç olsun güç olmasın demek düşüyor, as usual :) Neyse efendim lafı uzatmayalım:)
Bendeniz klasikleri, özellikle de dünya klasiklerini severim. O deli uzun betimlemeleri bazen atladığımı itiraf etsem de yine de severim. Balzac imzalı 'Otuz Yaşındaki Kadın' romanı da tam bir klasik, tam bir Balzac. Özellikle bölüm başlarındaki sokak-cadde-muhit betimlemeleri öyle böyle değil :) Konu derseniz çok enteresan. Zira ortasından sonra öyle bir kıvrımlar yapıyor ki, bir değil birçok kez öyle bir olumlu anlamda şaşırtıyor ki. Hatta birkaç dönemecin de kendimi daha da hızlı okumaya zorladım ki bir an evvel ne olduğunu-olacağını öğrenebileyim diye.
Başı ve sonu, konunun geneli öyle ahım şahım dese de bahsettiğim sürprizli yapısı/kurgusu ile okurken bayağı bir keyif aldım. Hele ki klasik sever bir kitap kurduysanız, benim gibi halen okumadıysanız bir  şans verin derim;) Ama unutmayın; baştan sıkılıp bırakmayın bir kenara, zira olay ortalardan SONRA başlıyor ;) biline :)