The Guernsey Literary and Potato Peel Pie Society..
Sevgili Yeliz’in önderliğinde çıktığımız Sanatçının Yolu yolculuğundaki toplu film izleme ödevimiz olarak izledik. Her hâliyle gerçekten tam bir sanatçı yolculuğu filmiydi.
Özellikle de bir önceki ödev filmimizden farklı olarak bu yapımda, daha çok destekleyici çevre üyelerini görmek umut ve mutluluk vericiydi kendi adıma.
Yazar olan başkarakter ve kitaplarla bir araya gelmiş topluluğunun üzerinden ilerleyen, arkasına da 2. Dünya Savaşı’nın hüzünlü gerçekliğini alan etkileyici ve bir o kadar da duygusal bir yapıda.
İnanılmaz keyifle izledim. (Tabi bunun en büyük faktörü, canım grubumla toplu izlemiş olmaktı.)
Filmin benim için kıymetli diğer bir niteliği görsel olarak detaylarındaki, kendi estetik zevkime inanılmaz uyduğunu düşündüğüm inceliklere sahip olmasıydı. O yüzden de örnek sekans karelerini büyük bir zevkle ve iştahla seçtim. Kızın kıyafetlerinden çalışma masasına, yaşadığı odadan renkli yemek sofralarına kadar her şeyi silip süpürdüm, imge kuyuma doldurarak.
Tabii ki kitabı okumadığım için ilk etapta onu okuyanların gözünden bir değerlendirmede bulunamam, iyi bir uyarlama olup olmadığına dair. Ancak kitabî aktarımı, onun bir kitap uyarlaması olduğunu bana hissettirdi. Ve bence bu oldukça başarılı olduğuna daha iyi bir gösterge.
Dolayısıyla kitabını da okumak istemedim değil. (Bu arada Türkçe’ye dahi çevrilmiş.) Özellikle de ‘bazı sorularım belki de kitapta cevap bulur mu?’ acaba diye düşündüm.
Özetle büyük keyif alarak, heyecanlanarak ve merak ederek izlediğim tam bir sanatçı buluşması filmi oldu kendi adıma.
Comments
Post a Comment