Üç Siahşör..

Aman Yarabbi o nasıl bir coşku diyerek başlıyorum sözlerime. Resmen daha ilk perdeden ağzım açık kaldı. Daha önce yazdığım ve hayranlığımı belirttiğim Giselle bale ziyafeti balerinler için neyse Üç Silahşör de baletler için öyle bir şahanelikteydi. Baletlerin böylesi dövüşlü sahneler olmasına rağmen süzüle süzüle öyle bir koreografi sergilediği birkaç eser temsilinden biri olduğunu düşünüyorum Üç Silahşör’ün. En azından ben daha önce böylesi senkronize olan kalabalık bir balet grubunu izlememiştim.
Ancak baletlerin senkronizasyonunu bu kadar etkileyici bulmama rağmen söyleyeceğin bir nokta var ki, artık karar verdim İZDOB baletlerini tek geçerim. Üzgünüm ancak hem Ankara hem İstanbul temsillerinde seyrettiğim baletlerden çok daha estetik ve etkileyici olduklarını düşünüyorum. Evet efendim balet analizim bir yana, Üç Silahşör ile de izlediğim Verdi eserlerine bir tık koymuş oldum. (Geçen hafta da Giselle ile Donizetti listeme bi  eklemiştim bin şükür.)
Ve tabii son olarak kostümlerinin dönemsel niteliklerinin ve avize kullanımının benim için ne kadar da önemli detaylar olduğunu göz önüne aldığımızda bu kriterlere denk gelen sahnelerin varlığının da benim için ne kadar kıymetli olduğunu artık biliyorsunuz. Dolayısıyla bu kriterlere uyması anlamında Üç Silahşör’ükeyifle izlediğimi keyifle not düşmek isterim ;)

Comments

Popular Posts