The Wind Rises..
Teee amcanın yeni filmi ve de Oscar adayı olduğundan beri çok izlemek istiyordum ancak bir türlü anime izleme havasına giremedim. Hoş yine giremediydim ancak izlenecek film bulamayınca hadi dedim izleyim. Ben amcanın birçok animesini izlemiş ve çok beğenmiş biri olarak ne yazık ki bunu çok beğenmediğimi söyleyeceğim. Yani severek izledim, sıkılmadım, meraklandım ancak gel gör ki öyle keyif alamadım, ağzım açık seyredemedim. Bir kere pek çok detay neden orada olduğunu bilemeden öyle geçip gitti. Hoş filmi bitirdikten sonra search edince öğrendim ki meğer bir anime olsa da bu film bir biyografi imiş! Evet, gerçek hayattan uyarlanmış! O yüzden de aslında mesela diğer çalışkan pilot arkadaş, gerçekte çok ünlü bir pilot imiş. Dolayısıyla görmezden gelinmemiş ancak kurgu anlamında bence absürt durmuş. Yani mesela, az spoiler olacak ama, bende sürekli adamı satacakmış, kötü bir şey yapacakmış, onun yüzünden başlarına bir şey gelecekmiş gibi geldi, beni gerdi, stres yaptı! En sona gelindiğinde hiçbir halt olmaması da rahatlatmakla beraber eeee ne diye konmuş o zaman hissi yarattı! Aşk mevzuna gelince.. Ha olacak ha şöyle olacak ha böyle olacak derken lank diye bitti! Hiçbir şekilde de tatminkar olamadı! Kısacası benim için diğer animelerine kıyasla hayal kırıklığı oldu. Princess M.nın çizimleri bile daha bir hayranlık uyandırmış, onu da çok sevmememe rağmen çizimlerin güzelliğine hasta olmuştum. Ancak yine de benim açımdan özgünlüğünün sebebi olan, gerçek yaşam/biyografi niteliğiyle ortaya konmuş bir anime olması açısından bir şans verebilirsiniz gibi me de geliyor, yine de size kalmış a dostlar ;)