Gâvur Mahallesi - Ahmet Güneştekin sergisi..

Ve bu kadar yıllık hayatımda ilk kez memleketimde böylesi kapsamlı ve büyük bir modern sanat sergisini izleme şansına eriştim. Birkaç ay önce başlayan ve 5 Mart’a kadar sürecek olan Ahmet Bey’in sergisi Gâvur Mahallesi adını taşıyor. Muhtemelen siz de benim gibi başlangıcından itibaren medyada çokça yer alan ilgili paylaşımlarından adını duymuşsunuzdur. Öyle ki bugüne kadar İzmir’de gerçekleştirilen sergiler arasında en çok ziyaretçi alan sergi unvanını şimdiden almış durumda. Ve ben de şu an ne mutlu ki onu deneyimlemiş bir ziyaretçisi olarak bunu sonuna kadar hak ettiğini söyleyebilirim. 

Ancak bundaki en önemli payın, bizlere sergiyi gezdiren rehberimiz Burak Bey’in aktarımlarına ait olduğunu özellikle belirtmeliyim. Ve bu vesileyle de siz de eğer sergiye gitmediyseniz (0232) 293 17 26 numaralı telefondan arayarak rezervasyonunuzu yaptırabilir ve ücretsiz olarak rehber eşliğinde sergiyi gezebilirsiniz.

Ki kesinlikle böyle yapmanızı öneririm. Aksi hâlde gerçekten hakkını vermeden ve derinine inmeden eserleri tamamen yüzeysel bir düzeyde görmüş olacağınızı belirtmeliyim. Çünkü kaldı ki genel bir izleyici olarak, yani ilgili sanat eğitimini almamış veya kendi çapında böyle bir yeterliliğe sahip olmayan, benim gibi genel bir ziyaretçinin tam anlayamayacağı kadar alt metinleri olan, çok katmanlı bir sergiye ait eserleri hakkıyla seyretmemiş olursunuz. Zira kendi adıma şu an Burak Bey’in anlatımlarıyla taçlanarak rehberli ziyaret etmiş biri olarak bunun ne kadar kıymetli ve bambaşka bir deneyim olduğunu belirtmeliyim. Sadece eğitimsel açıdan sanatsal bilgiye sahip olmakla kalmayan rehberlerin aynı zamanda serginin sahibi sanatçının kendisi tarafından verilmiş bilgilendirme eğitiminden de geçmiş olması, her bir esere dair ilgili tüm detayların bize aktarılması ve bizim de bunu kavrayabilmemiz açısından büyük önem taşıyor.

İşte tüm bu arka planın ışığı altında sergiyi ifade edecek olursam, oldukça farklı ve bir o kadar da etkileyici olduğunun altını özellikle çizmeliyim. Kaldı ki sergi, kendi kişisel tarihimde de resmen gözyaşlarıma tutamayarak ağladığım ilk sergi oldu. Şöyle ki: serginin ilk parçalarını sanatçının tabloları oluşturuyor ki bunlar kendi adıma bugüne kadar ilk kez gördüğüm bir yağlı boya tekniği ile ahşap üzerine çalışılmış parçalardan oluşuyor. Her birinin renklerinin büyüleyiciliği kadar, dediğim gibi sadece bence rehber tarafında anlatılması noktasında algılanabilecek mitolojik arka planlarını bilmek de büyüleyiciliğini inanılmaz derecede pekiştiriyor. Her birinin birbiriyle bağlantısını görmekte, akış içinde ardı sıralığının anlamlarını keşfetmek ve adeta bir hazine avı yolculuğu gibi bir sonraki parçada neler göreceğiz heyecanını yaşamak büyük keyif veriyor. 

Serginin tanıtımlarında da öne geçen ana parçalara geldiğinizde ise işte o zaman zaten daha eserleri görür görmez (en azından kendi adıma öyle oldu) yoğun bir duygu hâline giriyorsunuz. Şimdi sürprizi kaçırmamak adına saklı bırakacağım, serginin geneline ait bir eser var ki, resmen dört duyunuz birden uyarılarak öyle bir etkileniyorsunuz ki size bunu buradan yazıyla aktarmam gerçekten mümkün değil, görmeniz lazım. Rehberin aktarımlarıyla anlamlarının önünüzde katman katman açılmasıyla da resmen kalıveriyorsunuz eserin önünde öylece. 

Bütün bunlar sadece tek bir eserde değil, pek çok eserde de pekişince Ahmet Bey’in yarattığı kültürel ve sosyal çağrışımlarla dolu dünyasından etkilenmemeniz bence pek de mümkün olmuyor. Daha fazla ne kadar yazmaya devam etsem de bence ziyaret ettiğinizde karşılaşacaklarınızı tam anlamıyla ifade etmem o kadar da olası değil. O yüzden hazır vaktiniz varken bu iki ay içerisinde mutlaka bir fırsat yaratıp bu sergiyi ziyaret etmenizi gönülden isterim. 

Tabii ki başta sanatçının kendisine böylesi büyük bir emeği ve yaratıcılığı ortaya koyduğu, bizlerle paylaştığı için sonsuz şükranlarımı sunmak isterim. Ardından da İzmir’de bu sergiyi görebilmemize vesile olan tüm paydaşlara teşekkürlerimi iletirim. Ve bize tüm eserlerin arka fonunu hiç yorulmadan, her bir eserde o heyecanını koruyarak ve bilgisi ile harmanlayarak bize geçiren, böylece bu sergi deneyimini olabilecek en yüksek donanımla tecrübe etmiş olmamızı sağlayan rehberimiz Burak Bey’e de her birimiz adına şükranlarımı buradan da belirtmek isterim.

* Tüm fotoğrafları, imleciniz resmin üzerindeyken sağ klikle yeni pencerede tek başına açarsanız, görseldeki yazıları çok daha büyük okuyabilirsiniz.









Comments