Sakin Nefes, Sakin Zihin / Gülay Şahin..

Ve şükürler olsun ki Gülay Şahin’in yeni kitabını bu sefer az gecikmeli olarak okuyabildim. Buna da, Kitap Ağacı İçsel Dönüşüm isimli kitap kulübü sağ olsun vesile oldu. Zira kitap kulübüne birkaç aydır üye olmuştum ancak bir türlü eş zamanlı olarak okumalarını yakalayamamıştım. Hazır, bir an önce okuma arzusunda olduğum Gülay Hanım’ın yeni kitabı devreye girince, tamam dedim fırsat bu fırsattır, hem kitabı okumak hem de kitap kulübüne katılabilmek için şahane bir fırsat. Nitekim kitapta aynı şahanelikte oldu. Kategorizasyonu, anlatımı, yazım dili ve tabii ki içerdikleri ile tam benlikti. İlk kitabını da çok severek okumuş ve neredeyse altını çizmediğim yer bırakmamıştım. Olabildiğince de önerdiği pratikleri hayatıma dahil etme gayretinde olmuştum. Bu kitapta da aynı arzuyu hissettim ve bu sefer çok daha verimli bir çaba içerisinde olabildim.

Kitabı elime aldığım gibi, iki gün içerisinde bitirdim ve bitirir bitirmez de en arkasındaki 10 günlük nefes çalışmasını yapmaya başladım. İçeriği yine tam benlik diyeceğim, çünkü gerçekten tam benlik. Gerek olumlamalar içermesi, gerek yazı ödevleri vermesi, ayrıca farklı nefes tekniklerini uygulatması ve her bir güne değişik bir meditasyon ve Hoʻoponopono eklemesi ile beni zaten direk kalbimden vurdu. O yüzden de bitirir bitirmez başladım.

Kısacası eğer nefes konusuyla ve içerdiği başlıklarla ilgiliyseniz, hele ki bir de bu konulara yeni başlama hevesinde iseniz, kesinlikle çok iyi bir rehber ve başlangıç kitabı olarak ele alabileceğinizi belirtmek isterim. Kaldı ki arkasındaki o 10 günlük çalışma gibi, kendinizi bir programa bağlayarak nefes konusuna giriş yapmak istiyorsanız da, benim gibi çok rahatlıkla günlük rutinimize ekleyebileceğiniz bir çalışmayı; hem de öncesinde, yazarın kişisel hayatından örneklerle taçlanan nefes olgusuna dair kuramsal alt yapısını okuyarak uygulamaya koyabilirsiniz.

Meraklısına: Okumayı hemen yetirmem akabinde Kitap Kulübü Zoom buluşmasında Gülay Hanım’la bir araya gelmek ayrıca çok kıymetliydi. İki saat boyunca sadece kitapla sınırlı kalmayıp, katılımcıların o müthiş enerjisi ve katkısıyla öyle güzel bilgiler edindim ki anlatamam. Hem çok keyifli bir akşam geçirme şansına kavuştum, hem de inanılmaz katkı oldu bana. Başta Gülay Hanım olmak üzere herkese bir bir şükranlarımı sunmak isterim.

  • Ruhumuz hızlı, beden ise ona yetişmek adına çabalarken yoruluyor. Tam da burada nefesi fark etmeye ve onu alıp verirken alan açmaya başlarsanız denge size hizmet eder. Van Gogh der ki; "Ağaçlar yeryüzünün gökyüzüne ulaşma istekleridir." [s. 43]
  • Dönem dönem sabote edersin kendini, içsel saboten yükselir ve yetersizlik duygunu sürer önüne, belki kaçarsın uzunca. Peşinden yeniden denersin ve anlarsın ki bu dönüşüm sancılı bir süreç, kabul etmeye baslarsın. Fark edersin ki kabul ettiğinde daha da farklı iyilik hallerini yaşıyorsun. Mucizeler sana göz kırpmaya başlamıştır bile. [s. 44]
  • Ancak yavaşladığında bedenin bağırmadan, sadece fısıldayarak sana mesajlarını iletebilir. Bedenin bilgeliği çok derindir ve onu okumak çok önemlidir. Beden bilgeliğini anlamak kendini tanımak demektir. Kalp hakikatinden fısıldar sana, ilgilenirsen daha da duymaya başlarsın onu. Bu alanı açmaya başladığında bir gün daha da fazlasını işitirsin emin ol. Yeter ki başla. Ve yavaşla. [s. 55]
  • Soluğunu fark ettiğinde ise büyür, öyle ki adı "nefes" olur. Hayat olur. [s. 70]
  • Doğru solunum ve doğru nefesle bedenimizdeki toksinlerin yüzde 70'inden fazlası dışarı atılır. Ve her nefes aldığımızda da bağışıklığımız yükselir. [s. 70]

Comments