Star Trek Beyond..

Şimdi efendim, sözlerime tüm Star Trek ve benzeri serilerinin hayranlarından özür dileyerek başlamak istiyorum. Zira daha bu serilerin bu güne değin izleyip de tam memnun olduğumu henüz olmadı! Bu da o kümenin içine giren bir film oldu! Çok ama çok az, eser miktarda tatlı birkaç esprisinin dışında tebessüm ettirmesi dışında bende bir duygu da uyandırmadı desem abartmış olur muyum :) Yani bir heyecan, bir merak, ‘ay ne olacak acep şimdi’ hissi falan hiiiç olmadı. En fenası da kim bilir kaç yüz bin milyon baloncuk dolar o caaanım özel efektlere harcanmıştır, ancak bende hiçbir etkisi olmadığı gibi çok kötü bir şekilde yapaylık hissi uyandırdı. Yani bilgisayar harikası olduğunu, yeşil perde önünde çekildiği hissini fazlasıyla hissettirdi :( belki konu, örgü, karakter ve tümü bağlamında bana bunu yaşattığı için görsellik de doğaçlama öyle olmak durumunda kalmıştır ancak bende feci oldu etkisi.
Hatta makyaj ve saç tasarımı dalında nasıl Oscar adaylığı almış (da bana kendini izlettirmek durumunda bırakmış) akıl sır erdiremedim. Neyse ki Suicide Squad (haklı olarak) kazandı da bir şok daha yaşatmamış oldu! Hele ki harbiden öyle bir adaylığı da sonuna kadar hak eden bir filmin yanında nasıl aday olmuş şaşılacak gibi! Çünkü çok sıradan, klasik; evet doğal olarak klasik, yılların filmi, bi devamlılığı olmalıydı ancak bu kadar mı be gülüm (ersan gülüm diyip espriyi yapıştırmaz içimde kalırdı :) ).
Neyse hayranları karşısında kendimi daha fazla şey etmeden :) ben yazımı noktalayım da, uzay boşluğunda yoluma devam edeyim.