The Hunting Grounds..

İnanılmaz hüzünlü, çok çarpıcı ve en çok da çok acı bir yapımdı. Zaten konuyu biliyorsanız ilk sahnesinde daha çok ama çok üzülüyor, içiniz burkuluyor ve bir vuruşta içinize oturtuyor. Şahsen ben çok ama çok üzüldüm :(
Gençlerin ne hayallerle, ne ümiylerle, nasıl öyle delicesine mutlu olarak gittikleri yerlerde o yaşadıkları! ve en fenası da o yerin, o ünlüden de öte ünlü üniversitelerin tüm bunlara seyirci kalışı.... ve son kertede en ama en acı şekilde hepsinin gelip dayandıkları yerin para olmasını görmek çok ama çok acı.. öylesi bilim merkezlerinin!!! sırf para için böylesi bir duruma, ya da binlerce duruma demem daha doğru sanırım, göz yumması, arkasını dönmesi, kafası kuma gömmesi.. acı bile demek o kadar hafif ama o kadar hafif kalıyor ki..
Şahsen tüm o yerlere bakışımı çok fena değiştirdi. İyi ki oralarda olup oralara gitme hayalleriyle gençliğimi heba etmemişim dedirtti. Okyanusun öbür kıyısından kendilerine lanet okuttu ve gözümdeki, zihnimdeki tüm itibarlarını yitirdi. Yazıklar olsun..