Unbroken..
İnanılmaz uzunlukta, seyrederken insanı insandan alan oldukça uzun ve tabii ki hüzünlü, acı işkencelere maruz kalan Bir adamın gerçek hayat hikayesini konu alıyor.
Tabii ki 2. Dünya Savaşı döneminde geçiyor tabii ki işkence edilen bir Amerikalı üzerine. Evet adam güzel oynamış, konu çok hüzünlü, inanamıyorsunuz bu kadar nasıl katlanmış bu adam diye. Bi de aklıma sürekli tasavvuf anlayışı geldi. Zira acılara tahammül etmek, şikayet etmemek kabullenmek kavramlarını adam tam anlamıyla hayata geçirmiş bir şekilde canlı örnek olarak yaşamış. Taktir etmemek mümkün değil. Ama bir yandan da adamın içerisinde nasıl bir güç, sağlamlık varmış demeden de duramadım. Zira başka biri olsa bu kadar işkence çekerken kendimi zorlayayım dayanayım diye kendini zorlasa da yine de dayanamaz diye düşünüyorum. Demek ki gerçekten zenciler gibi o kadar güçlüğü aşabilecek bir fiziksel DNA'ya sahipmiş adam.
İzleyebilirsiniz ama bu kadar işkence sahnelerini içiniz kaldırırsa izleyebilirsin diyorum. Zira ben bazı sahnelerde ekrana bakamadım. Bir de biraz fazla uzun geldi, aynı şeyler tekrarlanmış olduğu için. Ama gerçekte de aynen tekrarlandığı, yaşandığı düşünüldüğünde ne kadar büyük acılar çektiğini adamın, tabii ki bize çok iyi aktarmış oluyor.
Sonuç olarak bu tarz filmlerden hoşlanıyorsanız seyredebilirsiniz zaten savaş filmlerinden, 2. Dünya Savaşı dönem filmlerinden hoşlanıyorsunuz birebir diyebileceğim bir yapım var karşımızda.
Comments
Post a Comment