The Purge..

Aman yarabbim bu aralar tüm postlara aynı cümleyle başlıyorum sanırım ancak ne yapayım, şaka gibi ancak durum harbiden de öyle.
Zira Purge de öyle her yerde değil ama sıkı filmcilerden adını duyduğum ve not aldığım bir filmdi. Ethan Hawke'ın Before .... üçlemesi dışındaki yegane iyi filmi olarak da geçer.
Ve bence Purge, oyunculuğu, çekimi, kurgu ve diğer her bir filmlere dair detayı bir kenara itip sadece ama sadece konusu, daha doğrusu verdiği, işlediği 'yaşam fikri' için mutlaka ama mutlaka izlenmesi gereken bir film.
Zira film zaten çok kısa sürüyor ve 12 saatlik bir zaman dilimini kapsıyor. Ancak başlıyor ve size o diyemediğim fikrini söyleyip sizi mök gibi bırakıyor! Size de film öööle ekranda akarken, sonuna dek "aman Yarabbim ne diyor bunlar, olabilir mi, mümkün mü" diye düşünmek kalıyor. Hatta en fenası, en azından benim için 'lan yoksa bir çözüm olabilir mi ki acep!" diye bilem düşündürtüyor. Ki belki de en fenası, acısı bu. Hayır film bitince de möklük devam ediyor ve siz, günlerce daha düşünüp durabiliyorsunuz. Zira benim kafamda kendine bir çekmece edindi ve o günden beri orada yaşıyor! inception mı ne len bu!?
Yani efendim, tüm planları iptal ediyor ve acilennnn izliyorsunuz...
Ben bunu öyle geç izlemişim ki meğer filmin devamı bile çekilmiş, ancak tamamen farklı kadroyla.
İlki kadar olmasa da 2.'si de etkili.. Onu da ayrı bir posta yazıcam bittabi ;)

Comments