FIBA 2010 Dünya Şampiyonası 5.'lik maçı: İspanya-Arjantin / 5th place game of FIBA 2010 World Championship: Spain vs. Argentina

Ne mutlu ki bu sene bir de basket maçı olayına girdik. Resmen sosyal kelebekler olarak aştık kendimizi:) Diyeceğim o ki BJK maçı yorgunu bir şekilde, Pazar kahvaltısının artık brunch’a döndüğü bir an, Murat Abinin ‘Gonca’yla 5. maçına gider misiniz” sorusuyla önce ben, benim onu saniyesinde aramamla da Gonca şöyle bir silkinip ne dediğimizi bilemeden; sağanak yağmur altında kendimizi Sinan Erdem Spor Kompleksinde FIBA 2010 Dünya Şampiyonası 5.'lik maçının izlerken bulduk! İspanya ve Arjantin arasında geçen ve Arjantin galibiyetiyle biten maç ile, en azından Şampiyonanın bir TR maçı olmasa da bir maçına gitmiş olduk....İspanya taraftarı süperdi, biz takdir ettik. Lounge’ta ikram desen gayet keyifliydi. Gönül locada oturmak isterdi ama inşallah gelecek seferlerde;)

It is so happy that as social bugs we had the chance to go to a basketball match too in this season. After BJK’s last night match, as a tired person, at a moment which breakfast turned into a brunch, heard the question of Murat brother which was “would you like to go to the 5th match of championship with Gonca?” and immediately called her and after a moment, under heavy rain, we found ourselves watching 5th place game of FIBA 2010 World Championship at Sinan Erdem Sport Complex !! It was Spain versus Argentina and Argentina won. So, except it was not a Turkish match, but we had the chance to experience a match of the championship….

Mekânın engelli raporu: O kadar merdivenin (ıslanarak kayganlaşan, o iğrenç metal, şişko barları ile tutunulması mümkün olmayan tırabzanı ile delicesine güçleşen) basamaklarını aşıp içeri girince lounge bölümüne bir rampa yapılması dışında tribünler içinde basamakların çok yüksek, çarpılırsa anında morartacak taş betondan olması çok kötüydü. Tutunmalık bir şeyler düşünülse de kişinin tek başına bunlarla merdivenleri aşması çok güç. Özellikle basamaklar inanılmaz yüksekti. Kendi sıram çok daha önde olmasına rağmen yemedi ve inemedim, boş olan arka sıralardan seyrettim. Ayrıca şef tipli baş görevliler hiç ama hiç kibar ve yardımsever değildi. Astlarının eline su dökemezlerdi. Çok kabaydılar....