Frida..

5. Efes Uluslararası Opera ve Bale Festivali vesilesiyle ilk kez canım İZDOB’um dışında, başka bir şehrin bale eserini izleme şansına kavuştuk. Hem de ne kavuşma.. gerçekten çok büyüleyici bir eser seyretme şansına eriştik.

Zaten eser Frida’nın hayatı olduğu için daha en başta bir heyecan yaratmadı değil. O heyecanın merakıyla şöyle görkemli ve etkileyici bir versiyonunu (koreografi ve reji: Özgür Adam İnanç / yazar-dramaturg: Füsun Ataman Berke), hem de ilk kez bale olarak sahneye konmuş bir versiyonunu izlemek iyice meraklandırdı ve heyecanı pekiştirdi. Ve ne zaman ki dansçılarımızla ve sahne (dekor: Aykut Öz) ile kucaklaştık işte tüm bu merak ve heyecan çok coşkulu bir karşılık buldu.

Zaten Efes’in mistik atmosferi ve yapının şahaneliği sayesinde orkestranın da tüm detaylarıyla gözümüzün önünde oluyor mu olması, melodilerin de (müzik: Arturo Marquez, Jose Pablo Moncayo ve Can Aksel Akın) görsel ahengini izleme olanağı tanıyor olması hâlihazırda müthiş bir güzellik. Gelin görün ki buna bir de, tüm temsil boyunca olmakla birlikte özellikle de kurgunun Paris ile birlikte başlayan kısmından sonuna değinki bölümlerinde daha daha büyük bir ivme kazanarak yarattığı etki inanılmaz etkileyiciydi. Ve tabi müziklerin böylesi etkileyiciliği, tüm temsilin etkililiğini de perçinlemiyor değildi. Tabi buna kostümlerin ve makyajın görülmeye değer etkileyiciliği de eklenince, gerçekten görsel bir şölen sunuldu biz izleyicilere.

Kostüm ve makyaj deyince tabii ki La Muerta karakterine (Burak Ovic) ayrı bir paragraf açmak durumundayım. Daha Frida karakteri ile tanışmadan bizi sahnede karşılayan, Frida’nın tüm hayatı boyunca onunla dans ettiği ölümü bu kadar iyi canlandıran bir performans daha olamazdı kanısındayım. Zaten makyajı ve tüm vücudunu kapsayan etkileyici kostümü (kostüm: Tülay Şimşek) ile sahnede belirdiği ilk andan itibaren biz seyircileri (ya da en azından beni :-)) öylesi etkileyen bir karakter ve performans sahneledi ki inanılmazdı. Her hareketi, her mimiği, her kıvrımı ile son dakikaya kadar adeta gözlerimizi üzerinden alamadık. Belki etkilenmemi şu dileğimle belirtmem daha uygun kanısındayım öyle ki İZDOB’a gelin ki sizi kısmet olsun da her sezonki bale etkinliklerinde bizdeki şahaneliklerle bir arada tekrar izleyebilme şansımız olsun.

Tabii ki diğer tüm karakterlere hayat veren dansçıların ve özellikle Frida’nın farklı yaş dönemlerine hayat veren değişik dansçılarının da tüm o senkronize büyüleyici performansları da ayrı ayrı alkışı hak ediyordu. Ayrıca İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin o özenli mi özenli orkestrasının (Orkestra şefi: İbrahim yazıcı) katkısını da kucak dolusu tebriklerimizle belirtmeden geçmemeliyim.

Dilerim nice benzer etkinliklerle yeniden, farklı DOB’ların eserlerini izleyebilme şansımız olur.

Meraklısına: Bu arada dilerseniz, Frida balesine dair kendi ev yapımı kitapçığımı buradan indirebilirsiniz..








Comments

Popular Posts