Yaz / Kürşat Başar..
Lafı uzatmadan söyleyeyim: Çok Güzel! Daha önce 2-3 kitabını okumuştum ve tabii ki herkes için olduğu gibi benim için de aradan 11 yıl geçmişti hiç okumayalı.
Geyik olacak diye biraz korkarak aldım, itiraf ediyorum. Ancak şahsen çok keyif alarak, beğenerek okudum.
En başlarında delicesine, salya sümük ağlattı ve böyle ağlatmaları, ilerleyen sayfalarda azalsa da, daha doğrusu araları uzasa da yine devam etti, orası ayrı. Ancak kitap sever biri olarak kitap kurdu birinin hüzünlü ve etkili öyküsünü okumak çok keyif verdi.
Ben özellikle de dilini çok sevdim. Çok akıcı, çok anlaşılır, çok düzgün bir Türkçe ile yazılmış. A. Altan'ın İçimizde Bir Yer kitabında verdiği o sıradanlık, hep aynılık (belki evet her yazarın bir dili, anlatımı var ve onu sürdürüyor hep ancak bu kadar da bildik olmamalı ve sıkmamalı kanaatindeyim, naçizane fikrimce) Kürşat Başar'ın Yaz'ında hiç yok.
Öykü belki Türk olmayanları o kadar etkilemez, orasıı bilmem ancak ben çok güzel anlatmış buldum. Ağlatsa da bu ağlaklık ajitasyona kaçmıyor kanımca. En azında bende böyle bir his uyandırmadı.
Kızımızı, oğlumuzu, dayımızı, amcamızı, nanomuzu, Leyla'mızı şahsen ben çok sevdim. Çok bizden.
Aşkları, hayatları, sözleri çok naif, çok zarif, çok içten, çok sade, çok doğal.
Bence tam da mevsiminde okunabilecek hatta belki de Eylül'e, sonbahara da çok yakışır bir kitap derim..
Geyik olacak diye biraz korkarak aldım, itiraf ediyorum. Ancak şahsen çok keyif alarak, beğenerek okudum.
En başlarında delicesine, salya sümük ağlattı ve böyle ağlatmaları, ilerleyen sayfalarda azalsa da, daha doğrusu araları uzasa da yine devam etti, orası ayrı. Ancak kitap sever biri olarak kitap kurdu birinin hüzünlü ve etkili öyküsünü okumak çok keyif verdi.
Ben özellikle de dilini çok sevdim. Çok akıcı, çok anlaşılır, çok düzgün bir Türkçe ile yazılmış. A. Altan'ın İçimizde Bir Yer kitabında verdiği o sıradanlık, hep aynılık (belki evet her yazarın bir dili, anlatımı var ve onu sürdürüyor hep ancak bu kadar da bildik olmamalı ve sıkmamalı kanaatindeyim, naçizane fikrimce) Kürşat Başar'ın Yaz'ında hiç yok.
Öykü belki Türk olmayanları o kadar etkilemez, orasıı bilmem ancak ben çok güzel anlatmış buldum. Ağlatsa da bu ağlaklık ajitasyona kaçmıyor kanımca. En azında bende böyle bir his uyandırmadı.
Kızımızı, oğlumuzu, dayımızı, amcamızı, nanomuzu, Leyla'mızı şahsen ben çok sevdim. Çok bizden.
Aşkları, hayatları, sözleri çok naif, çok zarif, çok içten, çok sade, çok doğal.
Bence tam da mevsiminde okunabilecek hatta belki de Eylül'e, sonbahara da çok yakışır bir kitap derim..
Not: Resmi, okumak üzere büyütmek için üzerindeyken sağ klik yapıp yeni pencerede ya da tab'de aç komutu verin. Açılınca, sayfa üzerinde ya da masaüstünüze alıp büyütebilirsiniz ;)
Comments
Post a Comment