Divines..
Arada kalmış bir topluluğun arada kalmış hayatını bizi de hakkında ne düşüneceğimiz konusunda arada bırakan hüzünlü bir filmi, Divines. Avrupa'nın ortasında Fransa'da yaşayan ama buna yaşamak denilirse yaşayan Müslüman bir grubun/mahallenin yaşadıklarını, gencecik bir kızın gözlerinden, hayatından bize yansıtıyor. Aslında tam olarak milliyetleri belirtilmiyor ancak arada geçen Türkiye referansı bağlamında kökeni itibariyle Türk olan ya da Filistin veya diğer Ortadoğu ve ülkelerinden Fransa'ya göç etmiş bir mülteci bir ailenin ya da daha doğru ifadeyle pek çok ailenin sözüm ona gelişmiş bir ülkenin, Fransa'nın gettosunda yaşadıkları zor hayatı oldukça çıplak bir gözle bize iletiyor.
Bu bağlamda karakterlere dönecek olursak da, öncelikle, Dünya adlı kızımıza kızıyorsunuz ancak yaşadıklarını, ona olan davranışları ve içinde bulunduğu kısır döngüyü gördükçe onun sonucu olarak çıkan hırçınlığının çok doğal bir çıktısı olduğunu fark ediyorsunuz vd kızmakla onu üzülmek arasında gidip geliyorsunuz tüm film boyunca. Ne kadar modern ve gelişmiş olsalar da, kendi dillerini kusursuz bir ana dil gibi öğretmiş olsalar da aslında, bu toplulukları asla tam olarak içine almadıklarını ve almaya niyetlerinin dahi olmadığını çok net görüyorsunuz. Dolayısıyla adeta kapana kısılmış yaşamlarında sonucun ne olducağını bile bile resmen günü birlik yaşayan gençlerin, diğer gençlerle bir olma arzusunun onları ne kadar uç bir noktaya ite bildiğini ve 'ya çıkarsam bu döngüden' hayaliyle çok daha büyük bir çıkmaza girdiklerini çok üzülerek seyrediyoruz.
Hem çok uzun yıllardır hali hazırda yaşananları hem de halen yaşanmakta olanları, küçük ama derin bir pencereden izlemek adına oldukça çarpıcı bir bağımsız film. Çoğu bağımsız film için dediğim gibi bunun içinde yineliyorum kim bence izlemelisiniz.
Son notum da kızın dehşet bir oyuncu olduğu! Muhteşemdi! Helal olsun.
Bu bağlamda karakterlere dönecek olursak da, öncelikle, Dünya adlı kızımıza kızıyorsunuz ancak yaşadıklarını, ona olan davranışları ve içinde bulunduğu kısır döngüyü gördükçe onun sonucu olarak çıkan hırçınlığının çok doğal bir çıktısı olduğunu fark ediyorsunuz vd kızmakla onu üzülmek arasında gidip geliyorsunuz tüm film boyunca. Ne kadar modern ve gelişmiş olsalar da, kendi dillerini kusursuz bir ana dil gibi öğretmiş olsalar da aslında, bu toplulukları asla tam olarak içine almadıklarını ve almaya niyetlerinin dahi olmadığını çok net görüyorsunuz. Dolayısıyla adeta kapana kısılmış yaşamlarında sonucun ne olducağını bile bile resmen günü birlik yaşayan gençlerin, diğer gençlerle bir olma arzusunun onları ne kadar uç bir noktaya ite bildiğini ve 'ya çıkarsam bu döngüden' hayaliyle çok daha büyük bir çıkmaza girdiklerini çok üzülerek seyrediyoruz.
Hem çok uzun yıllardır hali hazırda yaşananları hem de halen yaşanmakta olanları, küçük ama derin bir pencereden izlemek adına oldukça çarpıcı bir bağımsız film. Çoğu bağımsız film için dediğim gibi bunun içinde yineliyorum kim bence izlemelisiniz.
Son notum da kızın dehşet bir oyuncu olduğu! Muhteşemdi! Helal olsun.