The Nest / Cynthia D'Aprix Sweeney..
Evet çok eskidendir kitapların kapaklarına aşık olduysam zaman zaman aldığım doğrudur. Ancak bu sefer bir de o kadar methini duyunca taa ne zamandır çok istiyordum ve sonunda sahip olduydum. Dün de bitirdim vesselam ancak gelin görün ki ne yazık ki öyle kapağını beğendiğim kadar bile beğenemedim :( Oysa ki öyle müthiş vurucu, hafif de The Affair tarzı bir girişle başlamıştı ki sormayın gitsin. Resmen nefesimi kesmişti. O yüzden daha daha bi heveslendiydim. Dolayısıyla sonrasında resmen ani bir fren yapıp inanılmaz yavaşlayınca konusu ve fazlasıyla fazla parçaya bölününce çok şaşırdım. Hem karakter olarak her bölümde ayrı bir kişiyle arka arkaya tanıştırılmak, bi yandan da The Nest saçma sapan klişe bir mefhum olduğunu öğrenmek çok sıktı, yordu. 200. sayfadan sonra biraz heyecan seviyesi yine yükselir gibi oldu, hakkını yemeyim ancak onu takiben şap şap tüm konuların, karakterlerin bir sona bağlanıp lank diye koca öykünün toparlanıp bitmesi şaka gibiydi.
O başta nefesimizi kesen hikayenin doğrudan arka plana atılması, aslında şoke eden olayın mağdurunun neredeyse tüm kitabın dışına itilmesi inanılır gibi değildi. Küçüğün büyüğüne çoğunluk karakterin ah vah nasıl olacak dünya başıma yıkılacak öldüm bittim mahvoldum dediği, doluya koyup olmadığı boşa koyup dolduramadığı konuların, sıkıntılarının haa o öyle oluverdi, yok bi sorun, geçti bitti diye bi cümlede bi çırpıda çözüme kavuşturulması ise şaka gibiydi. Tüm Nest olayının şekillendiği koskoca ailenin üyesi bile olmayan bir karakterin öne geçip kitabı sırtlanıp sonuca onunla vardırılmasına da diyecek şey bulamıyorum!
Özetle siz de benim gibi kapağına vurulup almayın okumayın boşuna vakit kaybetmeyin derim.