Diana..

Bu film o kadar farklı ki bir film ki, şöyle ki, bir film olarak izleyemiyor ve değerlendiremiyorsunuz. Zira konu hepimizin bildiği bir kadının trajik ölümü ve bu ölümün + onun ardındaki bilinmeyenleri öğrenmek adına izleniyor! Kısacası, bilmediğiniz bir öyküyü dinlemek için izliyorsunuz. Zira benim için öyle oldu. Dolayısıyla da oyunculuk nasıldı, kurgu güzel örülmüş mü vb. sorular bir kenarda olduğu gibi öylecene duruyor ve siz sadece ne-nasıl olmuş onu izleyeduruyorsunuz. Eğer merak ediyorsanız siz de bu öyküyü izleyin, yok hiç umurumda değil diyorsanız o zaman es geçebilirsiniz kanımca.
SPOILER:
Ben kesinlikle çok yanılmışım, meğer öldüğü adam esas aşık olduğu adam değilmiş! Onu kıskandırmak için birlikte olduğu kişiymiş! Nasıl bunca yıl böylesi bir ayrıntıyı atlamışım şaştım kaldım. Esas adama delicesine kızdım, küfrettim; öbür adama ise çok üzüldüm. Resmen pisi pisine gitmiş! Tabii ki Diana da, orası ayrı ve çok hazin :( Esas adamın halen yaşıyor olması ve hayatına devam ediyor olması ise ayrı konu. Ancak bence yine de öyle kolay devam edemiyordur. Hintlilerin işle ilgili durumları gerçekten çok enteresan. Farklı bir kültür. Ne diyeyim her şey çok yazık, çok üzücü :(
Not: Bence yukarıdaki afiş, olayı çok güzel özetliyor: Kocaman bir okyanus.. onun ihtişamı, güzelliği.. ve yapayalnızlık..