Carmen..

Karantinamın 33. gününde, tam da karantinaya girmeden 3 gün önce gördüğüm baleye dair yazımı paylaşmak istedim. Bu vesileyle de size sorayım dedim: @tckulturturizm sayesinde, hem de gidemediğimiz DOB’ların gösterimlerine YouTube üzerinden erişebiliyorken, onları da böyle ara ara yazayım buraya diyorum. Ne dersiniz? Ve koruma önlemi olarak molaya girmesinden önce Bornova Kültür ve Sanat Merkezi'nde izlediğim son temsil Carmen balesi oldu. Ve çok da sürprizli oldu çünkü izledikten sonra öyle bir aydım ki, Carmen’in opera temsilini bundan tam 29 sene önce!!! 1991 senesinde izlediğimi bir anda hatırladım desem. Hemen eve gelip kitaplığı karıştırıp o günün tanıtım kitapçığını da elimle koymuşcasına bulmuş olmam da bana hem kanıt hem kapak oldu :) Şaşkın bir orta okul öğrencisi iken ödev vesilesiyle, arkadaşım Seçil ve ailesi sayesinde gitmiştim (hissetmesi niyetiyle, buralardan selam olsun ona). Zaten sonrasını biliyorsunuz; opera-bale serüvenimin ve Elhamra aşkımın, yüz yıl önceki bu başlangıcını, pek çok #jaleninoperabalealemi paylaşımında anlattım zira.
İşte ilk Carmen buluşmam da o sihirli döneme denk gelmiş velhasıl. Şimdi de balesini izlemek kısmet oldu bin şükür. Operasına olan beğenimi (ki muhtemelen bayılmışımdır) hatırlamıyorum bittabi, ancak tabii ki balesine ba-yıl-dım. Artık bunu da bildiğiniz gibi, mendilimi yanıma alıp bale temsillerine icabet ediyorum, ağzımın suyu aka aka izlediğimden kelli. E bu da feci şekilde (pozitif anlamda) öyle oldu. Sahneleri, kostümleri zaten her birinde çok mu çok beğeniyorum, bunda da öyle oldu, orası baki. Ancak gelin görün ki danslar, koreografi veeeee müzikler birer şahaneydi (O yüzden de dilerdim ki operası gibi bale de 2 yerine 4 perde olsaydı :/)
Öncesindeki birçok opera-bale temsilinde olduğunda da fazlasıyla memnuniyet hissettiğim o ‘ay ben bu melodiyi tanıyorum, meğer bak bu eserdenmiş’ anlarını Carmen balesinde bayağı bir tecrübe etmek öyle ama öyle güzel oldu ki. (İşte zaten, bu izdob’un beni 1-2 saat alıp bambaşka bir dünyaya götürmesi hissi, beni benden alan şey. Nerede olduğumu, nasıl olduğumu, ne yaptığımı, ne yapabildiğimi-yapamadığımı tamamen unutup uçuyormuşum hissi veriyor bana. Sonsuz şükran.) Bunların en canalıcısı ise bu paylaşımın görsellerine kısa bir videosunu ekleyebilme şansına sahip olduğum, 2. Perdenin girişindeki Escamillo karakterinin kırmızı İspanyol pelerini ile dansı eşliğindeki melodiler oldu. [Dilerseniz ‘Carmen Suite: VIII. Bolero: Dance’  olarak aratarak da orijinalini dinleyebilirsiniz.]
Özetle temsiller yeniden başladığı zaman, aklınızda olması ve ikinci etap temsillerden birini yakalayabilmeniz için şimdiden burada da notum olsun dileğiyle yazmış olmak istedim. [Eğer bu tarz müzikleri sevengillerdenseniz, halihazırda biliyorsunuzdur muhtemelen, ancak değilse de; bir de ‘Carmen Suite: VIII. Bolero: Torero’yu dinlemenizi öneririm. Sizin de büyük ihtimal bir yerlerden hatırlatıyor olacağınız bir melodi olduğunu görüceksiniz ;) ).

Comments