Carmen..
İşte ilk Carmen buluşmam da o sihirli döneme denk gelmiş velhasıl. Şimdi de balesini izlemek kısmet oldu bin şükür. Operasına olan beğenimi (ki muhtemelen bayılmışımdır) hatırlamıyorum bittabi, ancak tabii ki balesine ba-yıl-dım. Artık bunu da bildiğiniz gibi, mendilimi yanıma alıp bale temsillerine icabet ediyorum, ağzımın suyu aka aka izlediğimden kelli. E bu da feci şekilde (pozitif anlamda) öyle oldu. Sahneleri, kostümleri zaten her birinde çok mu çok beğeniyorum, bunda da öyle oldu, orası baki. Ancak gelin görün ki danslar, koreografi veeeee müzikler birer şahaneydi (O yüzden de dilerdim ki operası gibi bale de 2 yerine 4 perde olsaydı :/)
Öncesindeki birçok opera-bale temsilinde olduğunda da fazlasıyla memnuniyet hissettiğim o ‘ay ben bu melodiyi tanıyorum, meğer bak bu eserdenmiş’ anlarını Carmen balesinde bayağı bir tecrübe etmek öyle ama öyle güzel oldu ki. (İşte zaten, bu izdob’un beni 1-2 saat alıp bambaşka bir dünyaya götürmesi hissi, beni benden alan şey. Nerede olduğumu, nasıl olduğumu, ne yaptığımı, ne yapabildiğimi-yapamadığımı tamamen unutup uçuyormuşum hissi veriyor bana. Sonsuz şükran.) Bunların en canalıcısı ise bu paylaşımın görsellerine kısa bir videosunu ekleyebilme şansına sahip olduğum, 2. Perdenin girişindeki Escamillo karakterinin kırmızı İspanyol pelerini ile dansı eşliğindeki melodiler oldu. [Dilerseniz ‘Carmen Suite: VIII. Bolero: Dance’ olarak aratarak da orijinalini dinleyebilirsiniz.]
Comments
Post a Comment