Kantocu..
Ve sonunda Bornova Kültür ve Sanat Merkezi'nin açılışını yaptığı Kantocu müzikalini, merkeze ikinci gelişinde izledim. Öyle ki İzmir Prömiyer’inden sonraki ikinci sahnelenişi oldu. 2 saat 40 dakika gibi bir süresi olmasına rağmen (ki çıktığımda mevsimler değişmiş, yaz yağmurları başlamıştı) öyle dolu dolu, keyifli geçti ki anlatamam. Tabii ki bir müzikal olduğu için müzikler en başta şahaneydi ancak yine de olmayabilirdi. Kantocu, daha salona ilk girişte göze çarpan müzisyenlerin ayrı konumlandırılışı ve diğer başlangıçtaki sürprizleriyle olayı tam bir festival havasında bize sundu.
Kaldı ki bestelerin yaratıcı Serpil Günseli Kantocu’nun İst. Bel. Şehir Tiyatroları’nda ilk oynandığı yılda, Afife Jale Tiyatro Ödülleri ile Tiyatro Dergisi Tiyatro Yazarları ve Eleştirmenleri Ödülleri’nden ‘Yılın En iyi Sahne Müziği’ dalında ödüle layık görülmüş. Bununla paralel danslar ve kostümler de çok mu çok keyifliydi. E zira o dönemi de en az 1800ler kadar severim. Tam bir Downton Abbey zerafetindeydi. Hele Rula karakterinin (Ceyhan Gölçek) kıyafetlerine bittim resmen. Ayrıca onun performansı gerçekten çok iyiydi. Ne kadar zevkle, içinden gelerek, yaşayarak, kendini vererek canlandırdığı her anından belliydi. Helal olsun.
Bu arada konunun Afife Jale'nin yaşam hikayesinden esinlenerek sahneye konduğunu da dipnot düşmek isterim. (Afife Jale’nin 39’unda vefat ettiğini öğrenmem de bana dipnot oldu :( Onun yaşında bir Jale olarak desem!)
Özetle, sadece sahnede kalmayan salonla bir bütün olarak topluca içindeymişcesine izleyeceğiniz keyifli mi keyifli, Haldun Dormen imzalı Kantocu’yu yakalarsanız kaçırmayın derim.
Kaldı ki bestelerin yaratıcı Serpil Günseli Kantocu’nun İst. Bel. Şehir Tiyatroları’nda ilk oynandığı yılda, Afife Jale Tiyatro Ödülleri ile Tiyatro Dergisi Tiyatro Yazarları ve Eleştirmenleri Ödülleri’nden ‘Yılın En iyi Sahne Müziği’ dalında ödüle layık görülmüş. Bununla paralel danslar ve kostümler de çok mu çok keyifliydi. E zira o dönemi de en az 1800ler kadar severim. Tam bir Downton Abbey zerafetindeydi. Hele Rula karakterinin (Ceyhan Gölçek) kıyafetlerine bittim resmen. Ayrıca onun performansı gerçekten çok iyiydi. Ne kadar zevkle, içinden gelerek, yaşayarak, kendini vererek canlandırdığı her anından belliydi. Helal olsun.
Bu arada konunun Afife Jale'nin yaşam hikayesinden esinlenerek sahneye konduğunu da dipnot düşmek isterim. (Afife Jale’nin 39’unda vefat ettiğini öğrenmem de bana dipnot oldu :( Onun yaşında bir Jale olarak desem!)
Özetle, sadece sahnede kalmayan salonla bir bütün olarak topluca içindeymişcesine izleyeceğiniz keyifli mi keyifli, Haldun Dormen imzalı Kantocu’yu yakalarsanız kaçırmayın derim.
Comments
Post a Comment