Citizenfour..

Aslında çok etkileyici, yakın döneme ait tam arşivlik bir belgesel ancak gelin görün ki Amerika'nın böylesi bir ifşa operasyonunu konu alan bu belgesel, Amerika'nın en büyük film ödüllerinde en iyi belgesel dalında aday olabilme şansını kazanıyor. Bu da benim bir noktada ne yazık ki tüm olaylardan şüphe etmeme sebep oluyor. Belki de sırf bana yaşattığı bu duygu ile ödülü hak ediyor orası ayrı. Çünkü belgeselde ve özelinde Snowden tarafından vurgulanan husus da; insanların aslında her şeyden şüphe etmesi, hiçbir şeye kesin gözüyle bakmaması. Bu sebeple film bende bunu yaratıyor. Tebrikler. Ancak filme ve konuya bakıldığında o zaman bu anlatılanlar da mı bir kurgu, aslında yine hiçbir şey olduğu gibi olmuyor mu sorusunu, ikilemini yaratıyor bende orası ayrı.
Odaya diğer yandan bakıldığında ise Amerika'nın kendi devleti için bu kadar büyük bir olayı konu alan belgeseli Oscarlar'a aday gösterme izin vermesi ise gerçekten takdire şayan! Bu konuda bir tebrik hak ediyor.Yine filme dönecek olursam; Snowden'ın yaşadıkları, yaptıkları bütün bunlar olurken ki sakinliği beni benden etti. Ben bile izlerken aman yarabbi şimdi ne olacak bu adama ne yapacaklar diye panik oldum stres yaşarken adamım bu kadar kendinden emin her şeyi kabul edişi gerçekten çok şaşırtıcı.